Fransa ülkesinden Korsika Adası ülkesine düzenlenen feribot seferleri ile ilgili sayfamizda, is, eglence veya baska bir amaçla gerçeklestireceginiz seyahatiniz için en uygun feribot seferini seçmek için gerekli tüm bilgileri bulabilirsiniz.
O zaman neyi bekliyorsunuz? Ücret arama bölümünde sadece tercih ettiginiz güzergâhi seçin ve sizin için en iyi ücreti bulalim ve yolculugunuz için en iyi seçenegi bulacaginiz anlamina gelen bezer tüm güzergâhlar ile karsilastirmasini yapalim!
Fransa için genel bir tanım yapmak zordur. Charles de Gaulle bir keresinde "365 çeşit peyniri olan bir ülkeyi nasıl tanımlarsınız ki?" demiştir.
Yine de, Fransız usulü hayatın biraz da olsa tadına varmak için her yıl milyonlarca insanı kendine çeken bu müthiş topraklar için bir şeyler söylemek mümkündür.
Ona insanı buraya çeken şey nedir? Paris'in şık bulvarları mı, Alpler'in kayak yapılan ışıltılı tepeleri mi, günışığıyla yıkanan bağlar mı veya güneşin üzerinde gezindiği kumsallar mı, Fransa'da yaygın bir top oyunu olan tozlu "boule" mi yoksa isimsiz bir kasabada tadına bakılan kruvasanla kahve mi?
İnsanları çeken, belki de Loire vadisinin görkemli şatoları, Akdeniz kıyısındaki jet sosyete hayatı ya da yabani otların ve lavanta kokularının hâkim olduğu Provence'da yapılan sakin bir pikniktir.
Fransa'nın yeşilliklerle kaplı bölgelerinin arasında saklanmış Franche-Comté, Gascony ya da Berry gibi daha az bilinen, köy yaşamının sürdüğü, kendi halinde kasabalarıyla ziyaretçilere Fransa kırlarındaki son derece sakin hayatı görme imkânı sunan diğer bölgelerinin güzelliklerini de unutmamak gerekir.
Fransa'nın büyük zıtlıklara sahne olan bir ülke olduğu ve çeşitlilik gösteren coğrafyasıyla, yemekleriyle, iklimi ve insanlarıyla, sıra dışı kültürel mirasıyla birlikte ziyaretçilere sonsuz seçenekte, cazip gezi olanakları sunduğu inkâr edilemez bir gerçektir.
Fransızların tatillerde neden ülkelerinde kalmayı tercih ettiğini ve coşkulu bir şekilde ülkelerine La Belle France (Güzel Fransa) dediklerini anlamak çok da zor değildir.
Avrupa'nın göz kamaştırıcı zenginlikteki coğrafyalarından birine sahip olan ve kışın bile ılıman bir iklimin hüküm sürdüğü Korsika'yı her yıl yaklaşık 250.000-750.000 insan ziyaret etmektedir. Akdeniz'in hiç bir yerinde Korsika'nın suyu berrak, kusursuz yarım ay şeklindeki, beyaz kumlu plajlarından ya da batı sahilindeki sarp, granit kayalıklarının oluşturduğu deniz manzaralarından daha güzeline rastlamak mümkün değildir. Her ne kadar yıllık turist akınıyla ada nüfusu yedi katına çıksa da, Korsika turizmin etkisiyle bozulmadan kalmayı başarmıştır: Adada bir kaç tatil köyü vardır fakat fazla yapılaşmaya nadir rastlanır. Yüksek katlı bloklar belli başlı şehirlerdeki binalarla sınırlıdır.
Batı Akdeniz ticaret yolları üzerinde yer alan adanın her zaman stratejik ve ticari bir çekiciliği olmuştur. Yunanlar, Kartacalılar ve Romalılar art arda gelip yerli Korsikalıları iç bölgelere sürmüşlerdir. Romalılar Vandallar tarafından adadan atılmıştır ve bunu takip eden on üç yüzyıl boyunca ada saldırılar yaşamış, terk edilmiş, yerleşimlere sahne olmuş, ulus-devlet olarak satılmıştır, adalılar yabancı devletlere karşı savaşmıştır. İki yüzyıllık Fransız egemenliğinin Korsika üzerinde sınırlı bir etkisi olmuştur. Adanın Barok kiliseleri, Ceneviz kaleleri, coşkulu Katolik ritüelleri ve Toskana etkisiyle şekillenen yerel dili ve mutfak kültürüyle daha çok komşu İtalya'ya yakınlık gösterir.